Londra'dan can ciğer kuzu sarması dostlarımız, misafirlerimiz geldi de, 2 aydır aynı şehirde yaşadığımız üniversite arkadaşlarımızla ancak buluşabildik. Cuma akşamı okuldan sonunda fırsat bulabildik ve kendimizi sokaklara attık. Madem İtalya'dayız; makarna, pizza nerede yenir dediler.. aynı şehirde yaşadığımız arkadaşlarımızın tavsiyesine kulak verdik. İyi ki de onları dinlemişiz, Pastarito'yu öğrenmiş olduk. Oldukça aydınlık, renkli ve canlı bir ortamda, bol miktarda makarna çeşiti ve değişik malzemeleri arasında kaybolduk. Ayın makarnasını denedim ben ve hiç pişman olmadım tatlı kabak ve kestaneli makarnamı yerken. Ne kadar çok gelse de, her zaman ki gibi hepsini yedim, mide fesadı geçirdiğimi düşünmeye başlıyordum az daha. Milano'da gittiğimiz bir çok restorandan farklı bir ortam ve yiyecek kalitesi olduğunu düşünüyorum. Kasaya hesabı ödemeye gittiğimizde, Pastarito beni bir kere daha şaşırttı. Bu kalitede, bu kadar uygun fiyatlar, daha bir çok kez bizi Pastarito'ya çeker diye düşünüyorum.Bu arada internette restoranın sitesine bakarken, Türkiye'de İzmir ve İstanbul'da da olduğunu gördüm, şaşırdım!
http://www.pastarito.info/
Pastarito'da yediğimiz yemek sonrasında, herkesin canı tatlı çekmiş olacak ki, kendimizi artık tavsiyelerine sonuna kadar güvendiğimiz arkadaşlarımıza ellerine bırakttık. Chocolat'a yürüyerek gitmemiz biraz zaman aldı ama hepimize iyi geldi. Midemizde biraz yer açılması için hem zaman kzanmış olduk, hem de havanı soğukluğu ile mayışmaya başlamış herkes uyandı, kendine geldi. Chocolat'a vardığımızda artık bambaşka bir gözde vardı içimde, yarım saat önce mide fesadı geçireceğini düşünen kız gitmiş, yerine dondurma, sıcak çikolata tatlı ne varsa tüketmeye hazır yeni bir kişi olmuştum. Galiba herşeyden yedim! Sıcak çikolatanın hiç bu kadar koyu ama ağır olmayanını daha önceden içmemiştim. Çikolata parçalı ve fıstıklı dondurmalarının lezzetleri ise tam olarak damağımda kaldı. :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder