Cumartesi, Ekim 06, 2007

Pisa

Hafta bir, gezi bir:)Hemen gezi olayina girdik. Günübirlik bir seyahat aslinda istedigimiz, ama yolumuz hiçte kisa degil.. http://maps.google.com (ki burada en yakin dostumuz olacaga benziyor:) yolumuzu 286 km, yani 2 saat 58 dakika olarak gösterdi. Bir son dakika plani olmasi dolayisiyla hemencecik araba kiralandi, TomTom esliginde yola çikildi. Hiç kaybolunmadan Pisa'ya varildi ve gerçekten çok begenildi. Pisa'da arabayi parkettikten sonra, direk Vaftizhane, Doumo ve Egik Kule'nin bulundugu Campo dei Miracoli'ye (yani Mucizeler Meydani) girdik. Isigin güzelligi ile meydanin albenisi iyice artti, etrafta dolasan kalabalik turist kafilelerini görmez oldum. Egik Kule (Torre Pendente) Doumo'yu tamamlayacak bir çan kulesi olarak tasarlanmis ve 1173 yilinda yapilmaya baslanmis ama ancak 1350 yilinda tamamlanmis. Sellerle tasinmis alüvyonun üstüne yapilmasi dolayisiyla da, 1274 yilinda henüz üçüncü katin insaasi tamamlanmadan egilmeye baslamis. Teknolojik gelismelerle kulenin egimi azaltildiktan sonra, ancak 2001 yilinda kule halkin ziyaretlerine açilmis. Yürüyerek çikilan bu kuleye çikip, hem meydanin zevkini çikarmak, Pisa'yi tepeden görmek ve dogrusu kondisyonsuzsaniz vücudunuzu biraz zorlayip spor yapmak adina, kisitli sayida insanin kafileler halinde çikarildigi kuleye hemen gidip bilet almaniz gerekiyor, yoksa istediginiz saatte çikmaniz mümkün olmayabiliyor. Hatta bu durum bizim başımıza geldi. Kuleye artık çıkalım dediğimizde, yer bulamadık, ileri bir saate biletlerimizi aldık. Mehli'yle Pisa sokaklarına daldık. Arno nehri kenarında dolandık, Milano'da çok sık göremediğimiz dar sokakların tadını çıkardık. Biletimizi değiştirmek istedik, ileri saatlere de bilet kalmadığını gördük. Olay tam can sıkıcı bir hal alacakken, Avrupa seyahati yapan Meksikalı bir aileyle tanıştık, minik çocukları dolayısıyla hep beraber yukarı çıkamıyorlardı. Ufak bir değişiklikle problemlemi çözdük, çokta güzel oldu. Richard'la tanışmak günüme renk kattı gerçekten, o kadar tatlıydı ki. Kule dibindeki çimenlerde yuvarlandık, fotoğraflar çektik. En son olarakta kuleye çıktık. Hava kararmaya başladığı için, Pisa'nın tepeden görüntüsünü yeni yanmaya başlayan ışıkların ahengi ile çıkardık. Tabi bu arada, varlığından bir haber olduğum yükseklik korkum depreşti... Aşağı indiğimizde, hava kararmıştı bile. Pisa sokaklarında biraz daha dolanıp, yemek yedikten sonra, Milano yolunu tuttuk. İlk seyahatimiz oldukça verimli geçti:) tam tahmin ettiğim gibi, bunların ardı arkası kesilmez umarım.

Hiç yorum yok: