Pazar, Eylül 21, 2008

Dönüş

Italya'daki son gunlerim... Esyalar bavullara doldurulmaya calisilacak, Marcellini gillerin evi bosaltilacak, temizlenecek, faturalar odenecek, turk, italyan, meksikali dostlarla vedalasilacak, ve tabii ki gezilip tozulacak, ogrencilikten bu belirsiz doneme gecis oncesi kafa dagitilacak... 11 gun hepsine yetti neyse ki. Yetmez saniyordum, ama sansimiz yaver gitti, arkadaslarimiz yalniz birakmadi ve tatli bir sekilde sonlandirdik bir donemi daha. Istanbul'a donuyor olma fikri bastan beri beni acayip mutlu ediyordu, aklim hic ama hic arkada kalmiyordu ama yazin verdigim aradan sonra Milano bekledigimden hos geldi gozume. Okulun son donemlerinde kaynastigimiz arkadaslarimizle iliskilerimiz her zamankinden daha sicak ve samimiydi... Sonuc olarak kabul ediyorum, bekledigimden zor oldu bu sehirden ayrilmam.

Her yere pedal cevirerek gidebildigim bu duz ayak sehrin renkli vitrinleriyle dukkanlarini, kitapcilarini, dondurmacilarini, bir cok yere seyahet etmek icin duragimiz olan tren istasyonu Centrale'nin evimize yakinligini, merkeze gitmemizi saglayan 60 numaranin kapimizin onunden gecmesini, yuruyuse ciktigim, kitap okudugum ya da sadece transit gectigimde hissettirdigi huzurdan dolayi Giardini Pubblici'yi, Cinese ve Navigli bolgelerini ve daha bir cok seyi (detaya girmek, yemek isimleri falan da vermek istiyorum ama ne kadar uzayacagini bilmeyip, korkuyorum..) ozleyecegim sonuc olarak.

Ve de kimbilir bir ne zaman gelmek kismet olur; o zaman neler hatirlar, nasil hissederim merak ediyorum...

1 yorum:

Fatih AKAL dedi ki...

Çok harika bir geziymiş:)