Pazartesi, Mayıs 26, 2008

BCN_Gaudi'nin Sehri

Barcelona'ya gidipte, sadece yemeklerinden, sokaklardaki canli mankenlerden ve Dali'den bahsetmek yetmiyor elbette. Son olarak bu sehirde insani daha dogrusu beni en cok etkileyen iki seyden sozedicem. Bir cok yerde bu sehrin Gaudi'nin sehri olarak lansedilmesine sebep veren essiz stili ve kisisel tasarimlari ile Gaudi eserleri ve upuzun sahili.


Ilk gun sehir turumuza Park Guell'den basladik. Iyi ki de oyle yapmisiz, daha parkin kapisini gordugum anda mutlu oldum, hatta nese doldum. 1900-1914 yillarinda Gaudi tarafindan hazirlanan bu park, su anda UNESCO World Heritage Site kapsamindaymis.
Gelelim giristeki pencere kenarlari mozaiklerle kaplanmis, cati ve bacalari sekerle ortulmus gibi gozuken iki eve... Bu evleri sanildigi gibi Gaudi yapmamis aslinda, ama satilmaya calisilip basarilamayinca Gaudi satin almis ve tasinmis buraya. Sonra da ver elini, her biri birbirinden farkli mozaik desenleri ile kapli koca meydani cevreleyen bank, tavanlari susleyen cini isleri, acili kolonlari ile yola destek olan patika... tasarimlari.


Park Guell ile baslayan Gaudi turuna, Sagrada Familia ile devam ettik. Yapimi 1882 de baslamis olup, hala da bitmemis olan bu muazzam katolik kilisesi wikipediadan okudugum bir rivayete gore 2026'da bitecekmis, iddiali bir durum. Yapi basli basina enteresan, Gaudi buranin tasariminda baska mimarlardan ya da akimlardan degilde dogadan esinlenmis. Ayrintilarini gorunce de buna gercekten inandim. Yalniz Gaudi'nin kendi kontrolu altinda yapilan kismi ile o oldukten sonra yapilan kisimlari arasinda daglar kadar fark var ve insanin bu yeni mimarlara bir 'olmamis..' diyesi var diye dusunuyorum. Gaudi'nin gosterdigi ozen , ayrintilarin hoslugu eksik bence. Gaudi bu kiliseyi insa ederken, musterimin acelesi yok diyormus. Keske elini cabuk tutsaymis ve isini bitirip baskalarinin ellerine birakmasaymis. Mehli'den aldigim bir rivayete gore de, Gaudi 15 sene bu is ustunde calistiktan sonra bir gun karsisina gecmis bakarken, araba carpmis ve olmus. Valla ben Mehli'nin yalancisiyim, dogru mu bilmiyorum ama bu hadise bu kiliseyi benim gozumde iyice buyutuyor. (Bu arada Mehli baska bir hikaye olasiligindan daha bahsetmisti ama ben sanirim onu bunun kadar heyecan verici bulmadigimdan, aklimdan silmisim gitmis.)


Sagrada Familia'dan sonraki Gaudi duraklarimiz, Passeig de Gràcia uzerindeki Casa Milà ve Casa Batlló.


Iste beni etkileyen butun bu gorsel solen disinda, bir sehirde baska ne olsa beni bu kadar mutlu ederdi diye dusunurken, tabii ki de uzun zamandir denize hasret kalmis bir deniz sevdalisi olarak aklim sahil seridine gitti. Aman tanrim dedim, bu kumla kapli upuzun sahil seridi de ne?! Ayakkabilarimi cikardim, kuma, suya dokundum, tas topladim. Bayildim, bayildim ben Barcelona'ya. Biliyorum daha yeni geldim ama, bi daha ne zaman gidebilirim acaba?

3 yorum:

Gözde Otman dedi ki...

Gaudi oldugunde, Hundertwasser 3 yasinda olduguna gore, mantiken Gaudi Hundertwasser'den etkilenmis olamaz.. olsa olsa tersi olabilir ama wikipediada okuduguma gore, mimari ayrintilarda organic formlar kullandigi icin Gaudi ile karsilastirilmasina ragmen, kendisinin Egon Schiele'den etkilendigi soyleniyor.

Bilmedigin enteresan seyler ogrendim bu arada, H. duz cizgiler icin 'devil's tools' diyormus:) Schiele'nin islerine bakinca ne demek istedigini anladim... Wikipedia dogru soyluyor olabilir :P

Gözde Otman dedi ki...

1 dk. ya.. yine anlasamadik..
bunu soyleyen H. ,zaten islerinde de pek duz bir sey kullanmadigi gozle gorulen.
Ve etkilendigi kisi, S. :) Tablolarindaki dalgalar asikar. H. de ondan etkielnmis, bu sozu solemis, ve mimariye uygulamis.. cok basite indrigedim super oldu :) mu?

Gözde Otman dedi ki...

hahah oyle olsa gerek, melek gibi adam:)